Olağanüstü inceliği yüzünden, şairler onu “dokunmuş hava”ya benzetmişlerdir. Firavunlardan mumyalara keten tüm eski Mısır’ı giydirmiştir. Ortaçağ Fransa’sında ketenin kullanımı, derideki yaraları iyileştiriciliği fark edilince daha da yaygınlaşmıştır.18. yüzyılın başında dokuma tezgâhlarının icat edilmesiyle keten büyük ölçüde tüketilmeye başlanır, incecik dokusuyla şatoların, manastırların ve çiftliklerin dolaplarında yerini alır.